Ordu Bayan Masör-Masör Bayan Esra

Ordu Bayan Masör-Masör Bayan Esra

Ordu Bayan Masör-Masör Bayan Esra Samuel’in zina meydana getirdiğina karar verildi, boşanma onaylandı ama Samuel nafaka ödemeye zorlanmadı. Ne var ki iki yıllık dava sürecinden sonrasında Samuel’in elit soyadı ve Norwich halkı arasındaki itibarı iki paralık olmuştu. Samuel nihayetinde batkı etti ve 1710’da evrakta sahtecilikten tutuklandı. Sarah’ysa evsiz ve beş parasız kaldı. Selflerin kırbaçlama tutkusu mahkemeye bakılırsa “aşırı ve doğaya tersti” ama alışılmadık bir şey değildi. Gerek ceza gerekse seks oyunu olarak kırbaçlama çok yaygındı ve çoğu mahkeme bunu cezalandırma yanlısı değildi.

1782’de bir yargıç, adamın başparmağından daha kalınca olmadığı sürece bir adamın karısını değnekle dövebileceğine ve bundan dolayı herhangi bir ceza almayacağına hükmetti. Mahkeme disipline atıfta bulunuyordu fakat ceza ile cinsel dilek arasındaki sınır her zaman belirgin değildi. Jean-Jacques Rousseau, İtiraflar adındaki kitabında biroldukça çağdaşı gibi kendisinin de çocukken kamçılanmaktan hoşlanmaya başladığını yazar: “Acıda, hatta rezalette hep şehevi bir yan buldum, öyle ki onu yine denemeyi arzulamaktan korkmadım.” Kırbaçlama becerisi iyi bir fahişenin meziyetleri arasında yer alıyordu.

Ordu Bayan Masör-Masör Bayan Esra

Ordu Bayan Masör-Masör Bayan Esra Gazeteler kırbaçlama hizmeti sunan genelevlerin reklamlarıyla doluydu. William Hogarth’ın 1732 tarihli gravür serisi A Harlot’s Progress [Bir Fahişenin Gelişimi] başka resimlerin yanı sıra elinde birkaç sopayla özel odasında duran bir fahişeyi gösterir. Daha sonra bir genelev patroniçesi müşterilerin kayışla bağlandığı özel yapım bir kırbaçlama makinesi kullandı. Başka bir makine ise aynı anda kırk erkeği kırbaçlamak suretiyle seri hizmet veriyordu. Selflerin boşanma davası kırbacın hazları üzerine yeni bir pornografi türünün patlamasıyla derhal hemen aynı zamana denk geldi. Bir tek iki örnek vermek gerekirse, yoldan çıkmış yayıncı ve kitapçı Edmund Curll Treasite on the Use of Flogging [Kırbaç Kullanma Üzerine] adlı kitapla yolunu bulurken.

John Cleland’ın Bir kadının Zevk Anıları adlı kitabı kırbaçlamaya geniş yer ayırıyordu. Cleland, fahişe Fanny Hill’in çorap bağıyla tezgaha bağladığı adama gösterdiği sert muameleleri hoş ayrıntılarla anlatır. Hanım adamın “beyaz, pürüzsüz ve parlak” kalçalarını kırbaç darbeleriyle “morartıp yara bere içinde bıraktıktan” sonra kendi “titrek kaba etlerini” onun “insafına” bırakıyordu. İlk başta adam kırbacı yumuşak kullanıyor ama aradan birkaç dakika geçince “bana öyle güzel vuruyordu ki birkaç kırbaçtan sonra kan geliyordu; bunun üzerine kırbacı indirip üstüme atlıyor, kan damlalarını öperek siliyor.